2015/04/29
İsmail Şahin - Kadınım
KADINIM..
Seni yazmak istedimde dolu verdi gozlerim.
Hani nikahımızın bir kaç gün öncesiydi, her şey hazırlanmış heyecan sarmıştı bizi.
Babam “sor bakalım mehir ne istiyor” demiş sana gelmiş ve cumaya dahi gitmeye üşenen bana hem dünyama hemde ahiretime yetecek şu cümleyi söylemiştin,
” Nur suresini ezberle bu bana yeter.”
Allah senden razı olsun, sen benim Hakka vesilemdin.
Kadınım;
Ey dar günlerimin şahidi; hani parasız kalmış,zorda kalmış, kimseyede el açamamıştıkta bir akşam yemeğinde alabildiğim sadece bir ekmeği tebessümünle bölüp ufak parçayı kendine büyük olanı bana vermiştin.
Allah senden razı olsun, sen bana aza kanaati öğrettin.
Kadınım;
Hani kendimizi toparladığımız günlerdi, şükrün vesilesiyle olsa gerek Allah her şeyi vermiş bolluk içindeydikte ben hastalanmış, yerimden bile kalkamazken o gözlerinden istemeden bir kaç damla süzerek yanıma oturmuş ve elimden tutup
“Allah seni başımızdan eksik etmesin” demiştinde elinden öpmüştüm senin.
Allah senden razı olsun, sen bana annem gibiydin.
Kadınım;
Hani işyerinde sorun yaşamış çatacak yer aramış eve gelmiş yine her zamanki gibi “hoşgeldin canım” demeni bile duymazlıktan gelmiş hemen sofraya oturmuş o özenerek yaptığın yemeğe bahane bulmuş tersleyip seni dahada büyütüp defol git demiştimde ağlamış mutfaktan hıçkırıklanırını duymuş ama umursamamıştım bile.
Ama sen yine sabah erkenden uyanıp kahvaltımı hazırlamış ama gözüme görünmemiştin. her zamanki kahvaltı sofrasından bir fark olmadığını görünce içim titremiş gülüm diye seslenmiştim de sana, sanki yine o ilk günümüzün heyecanıyla bakp şöyle bana bir dirhem güzel söz dilenir gibi de, neden gitmedin deyince ben,
“benim yerim senin yanın” demiş ve bir ayet okuyup sana çocuk gibi ağlamıştım kucağında “Ve zamanı geldiğinde, Rabbin sana kalbindekini verecek, seni hoşnut kılacak.” [Duha,5].
Allah senden razı olsun, artık sen ahiretimdede eşim olarak isteğimdin.
Kadınım;
Hani bilirsin ya sen olmadan hiç uyuyamazdım, Sadece bir baş ağrın var diye gittiğimiz hastahanede seni gözlem altına almışlar sen üzülmeyesin, bir daha gözyaşlarına şahit olmayım diye gizlemiştim de halimden olsa gerekki sen anlamış otutturup yanına beni, belkide herkese ibret olacak şu sözleri söylemiştin;
” Ey emaneti olarak verildiğim kalbi güzel insan, sen iyi ol ki bende iyi olayım.
hissediyorum ki artık daha fazla seninle uyuyamacağım, üzerin açılmasın dikkat et, üşütürsün. Kahvaltılarını ihmal etme, çorapların sağdaki en alt çekmecede, ve sakın namazlarını ihmal etme. Benden sonra ne olur yine sigaraya başlama. Yemekleri sıcak dolaba koyma, beyaz ve renklileri ayrı ayrı at makineye. Yediklerine dikkat et şekerin yükselmesin. ve sakın ve sakın bitanem yokum diye gözlerinden bir damla çıkmasın.
Sen benim ağladığıma bakma endişen seni bensiz bırakışım. Seni yarıyolda bıraktığımı hissediyorum kızma bana olur mu, eğer elimde olsa bir an bırakırmıyım seni.
Hayatımın en güzel günlerini yaşattın bana, ve senden razıyımda.
Hakkım helaldir sende helal et olur mu ?
Ha bu arada nasıl görünüyorum çokmu çirkinim bi garip bakıyosun bana ?”
Olurmu hiç kadınım ilk gördüğüm gibisin, ay gibisin, gözlerine kurban olurum senin,
Doktora çaktırmadan çikolata alıp geleyim mi seversin ?
- “Hayır gitme yanımdan, elimide bırakma, bak bir daha söylüyorum cam açık falan yatma. Kış da geliyor kazakların da…..
Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdûhu ve resûluhu”
- Kadınım ? birtanem ? karıcım neden sustun ? sevgilim ?