"Evimde misafir odası yok.
Evin her yerinde eşim oğlum ve ben yaşıyoruz.
Misafir için ayırdığım yemek takımlarım, çatal kaşık
takımlarım da yok.
En iyileriyle kendimiz yiyoruz.
Misafir gelirse onlara da çıkarıyoruz bizimkilerin aynısından.
Biri evime geldiğinde evim dağınıksa panik de olmuyorum
ben.
Evimi değil beni görmeye geliyor benim sevdiklerim,
sevenlerim...
Bu yüzden ev dağıldı diye kızmam oğluma beraber dağıtıyor
beraber topluyoruz. Şimdiye kadar çıkmayan tek bir leke
olmadı yaptığımız faaliyetlerde.
Hiç bir ev işi "anneee" diye seslenen oğlumdan daha önemli
olmadı benim için.
Evimde mutluluktan daha fazla önemsediğim hiç bir şey yok
benim.
Bu yüzden beni mutsuz etmeye çalışan insanların ne
söyledikleriyle de ilgilenmiyorum.
Hayatıma kattığım insanları da böyle insanlardan seçmeye
çalışıyorum.
Ailemin huzuru 3 numaralı komşumun evimle ya da oğlumla
ilgili ne düşündüğünden çok daha önemli.
Bu kadar üzüp kasmayın kendinizi insanlar için. Şu ne der bu
ne der diye düşünmeyin, ev kirlenir, üzeri kirlenir diye
engellemeyin çocuklarınızı ne olur.
GERİ GETİREMEYECEĞİNİZ TEK ŞEY ONLARIN BU YAŞLARI
OLACAK."